Bir Günde İstanbul!

Neredeyse hepimizin en çok zorlandığı aylardır, nisan-mayıs. Kiminin vizesi kiminin komitesi bitmez. Kimiyse zaten oldu olası meşguldür. Şu vakitler ‘eh biraz stres zamanları’ diye küçültmeye çalıştığımız; ama büyük dalgalanmalar yaşadığımız zamanlardır. “Ee ben bunu zaten biliyorum!” diyebilirsiniz. Peki bu dönemde neler yapılabilir? Bunu hiç düşündünüz mü?

Hepimiz ne yapıyorsak bir ara verelim, küçük tatiller ilan edelim! Bu tatillerde sevdiğimiz aktiviteleri yapalım. Mesela bendeniz fotoğraf çekmeye bayılırım. Öyle bir yoğunluktayım ki bu süreç benim için bazen gurur verici bazen üzüntü dolu bazen de İsa'nın çarmıha gerilmesi gibi geçiyor; fakat ben ne yaptım? Arkadaşımla birlikte kendimi İstanbul sokaklarına bıraktım. Bir sürü fotoğraf çektim. Bunu yaparken keyfini çıkarmaya baktım.

O günden geriye kalanlar…

Arkadaşımla başladığım gezide ilk durağımız Balat sokaklarıydı.

Sonrasında Balat'ta gezerken fotoğrafta da gördüğünüz gibi İstanbul-Fatih Özel Fener Rum Lisesi ve Ortaokulu bizi uzaktan cezp etti. Tabii Google aratmalarımda isminin Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi olduğunu görünce de tekrar vay be dedim :)



Farklı açılardan sizlerle:)

Karşıda Galata kulesini görünce neden olmasın diyerek yürüdük; fakat vardığımızda kule o gün bize küsmüştü. Objektiflerimizde olmak istemediğini söyleyince makinemi kullanmayı beceremedim dememek içindi hep bunlar... Ben de Karaköy’ün arka sokaklarında grafiti ile poz verdim.




 

Daha sonra İstiklal Caddesinde gördüğümüz sokak sanatçısı gizemli çalgılarıyla kendini dinletiyordu.

Caddedeki graffitiler de göz alıcıydı. Biz de kıymetini bilip güzel fotoğraflar elde ettik :)

Taksim-İstiklal Caddesinde graffitilerle…



Taksimde hoş bir mekanda güzel bir kahveyle sohbetin tadının başka olduğunu tekrar anladık :) Bu güzel sohbetin ardından kendimizi Ortaköy akşamına bıraktık…

Ortaköy'de ‘Baharın Gelişi’ adlı çalışmam ve diğer eserimle çekimi sonlandırdık.

Ortaköy deyince eğer açsanız akla gelen kumpirdir. Biz de kumpirle kendimizi ödüllendirdik ve yorgunluğumuzu gidermeye çalıştık. Sonrasında artık evin yolu görünüyordu. Bu güzel günün ardından rahat bir uyku ise efsaneydi. Gün boyunca yanımda olması ve güzel sohbetleriyle arkadaşım Furkan Pekel’e buradan ayrıca teşekkür ederim.

Siz de bu şekilde sevdiğiniz aktiviteleri, egzersizleri, okumalarınızı küçük tatillerinizde niye yapmayasınız? İyi eğlenceler ;)

Özel İçerik: Burhan Yılmaz