Özellikle yirmili yaşların başında, herkes, birçok şeyi başarabilmek için çok az zamanı varmış gibi hisseder. Daha önümüzde uzun yıllar olmasına rağmen, eğer birkaç yıl içinde kafamızdaki hayallerimizi gerçekleştiremezsek ömür boyu başarısız bir hayat süreceğimizi düşünürüz. Oysa bugün dünya çapında tanınan birçok ünlü ve başarılı kişi bile, onları başarılarına götürecek adımı sandığımızdan çok daha geç atmışlardır.
Günümüzün en zengin ve tanınan insanlarından olan Oprah Winfrey 23 yaşındayken ilk habercilik işinden kovulmuştu. Korku türü denilince akla ilk gelen isimlerden olan Stephen King, 24 yaşındayken bir karavanda yaşıyordu ve hademelik yapıyordu. Bugün resimleri milyonlarca dolara satılan ve hemen hemen herkesin en azından ismini duymuş olduğu Van Gogh 27 yaşındayken misyonerlik görevinde başarısız olduğu için bu işini bırakıp, sanat okuluna gitmeye karar vermişti.
Çoğumuzun kitaplarını okuyarak ve bu kitapların uyarlama filmlerini izleyerek büyüdüğümüz, Harry Potter serisinin yaratıcısı J.K. Rowling, 28 yaşındayken sosyal yardım maaşıyla geçinmeye çalışıyor, intihara eğilimiyle mücadele ediyor ve tek başına kızını büyütüyordu. Star Wars sersinin Han Solo’su, Indiana Jones serisinin başrolü Harrison Ford, 30 yaşındayken marangozluk yapıyordu.
Birçok ünlünün gelinliklerini tasarlayan ve bir moda devi olan Vera Wang, olimpik buz takımına giremedi, Vogue dergisinde editörlük başvurusu reddedildi ve bunlardan sonra ilk gelinliğini 40 yaşındayken tasarladı. Bugün hem sinema hem çizgi roman alanında en tanınan Marvel Entertainment’in kurucusu Stan Lee, 40 yaşına kadar çizgi roman yayınlamadı. Harry Potter serisinin Severus Snape’i, Alan Rickman, 42 yaşındayken grafik dizayn alanındaki kariyerinden vazgeçip ilk filminde oynamaya karar verdi.
Günümüzün en başarılı oyuncularından; Pulp Fiction, Jurassic Park, Star Wars, Marvel gibi sayısız film ve serilerden tanıdığımız Samuel L. Jackson da ilk önemli rolünü 46 yaşına kadar alamadı. Hem filmleri, hem belgeselleri hem de efsanevi sesiyle tanıdığımız Morgan Freeman ilk önemli rolünü 52 yaşındayken aldı. Geçtiğimiz yüzyılın en ses getiren sanatçılarından Fransız heykeltıraş Louise Bourgeois, 78 yaşına kadar adı anılan bir sanatçı değildi.
Tüm bu örnekler, ve vermediğimiz çok daha fazlası, gösteriyor ki; hayallerinize gençken ulaşmak zorunda değilsiniz. Hatta gençlik yıllarınızda hayallerinizin tam olarak ne olduğunu bilmeseniz bile olur. Şu an her nerede ne yapıyor olursanız olun, bu asla yarın da aynı şeyi yapmak zorunda olduğunuz anlamına gelmiyor. Önemli olan hiçbir zaman herhangi bir şey için çok geç kaldığınız yanılgısına düşmemeniz ve hiçbir zaman kendinize şansınızı kaçırdığınızı söylememeniz. Hayaliniz ya istediğiniz yaşam şu ankinden ne kadar farklı ve uzak olursa olsun, yeteri kadar çalışırsanız ve kendinizi gereken doğrultuda ilerletirseniz hayal ettiklerinize ulaşma şansınız da o kadar artar.
Özgün İçerik: Begümhan İ. Şimşir