Ne zaman bir mülakata girsek ya klişelerle dolu ve artık yanıtlamaktan bıktığımız, ya beynimizi yakan, ya da insanda ters ters bakma isteği uyandıran sorularla karşılaşıyoruz. Genellikle de sonlara doğru ellerimiz terlemeye başlıyor; “biz sizi arayacağız” finaliyle de terli ellerimizle el sıkışıp odadan ayrılıyoruz.
[ad name=”Google Adsense”]
Halbuki başvurduğumuz pozisyonun bizim için gerçekten de uygun olup olmadığını, kurumun değerlerinin kişisel değerlerimizle örtüşüp örtüşmediğini çoğunlukla işe başladıktan sonra anlıyoruz. Sonrası mutsuzluk…
İşte bunca mutsuz çalışanın yaptığı önemli hatalardan biri, mülakat esnasında “Sizin bir sorunuz var mı?” diye sorulduğunda bu fırsatı iyi değerlendirip aşağıdaki soruları sormamış olmak:
[ad name=”HTML”]