Odaklanma Sorunundan Kurtulmanın Yolları

Evde kalmaya devam ettiğimiz bu günlerde sorumluluklarımız ve yapmamız gereken işler de günden güne artıyor. Özellikle uzaktan çalışmanın yaygınlaştığı ve eğitim-öğretimin onlinea dönmesiyle bilgisayar başında geçirdiğimiz süre de bir hayli çoğaldı. Peki tüm bu koşuşturmanın içinde işlerinizi doğru sırayla mı yapıyorsunuz yoksa bir "erteleme" ya da "oyalanma" dönügüsünün içinde sıkışıp kaldınız mı?

Önemli bir ödeve ya da  kritik bir raporu hazırlamaya başlamamız gerekirken masanın başına geçtiğimizde kendimizi haftalar sonraya bitmesi gereken ödevleri yaparken veya o an için hiç gerekli olmayan farklı işlerle ilgilenirken buluruz. Tam da masa başındayken canımız bir kahve ister, sosyal medya hesabımıza çok önemli bir bildirim gelir, bir anda kalkıp tüm evi temizlemek isteriz, en sevdiğimiz dizinin yeni bölmü yayınlanır ve o an tüm dikkatimiz dağılır. Bu yüzden yapmamız gereken asıl işi asla yapamayız ve bu döngüyü kırmak gittikçe zorlaşır. 

Tüm bu “acil olmayan şeyler” listesiyle oyalanmaya devam ederiz ve asıl amacımızdan ziyade farklı işlerle uğraşarak ilgimizi başka bir yere çekeriz. Bir işi yetiştirmeye çalışırken odaklanmakta zorlanıyor olabiliriniz.  Ama yine de  “ Hiç başlamazsam, kötü iş çıkarmam” düşüncesinden vazgeçmemiz ve yapmamız gereken işin başına geçmemiz gerekir. Peki bunu nasıl yapacağız ?

 Tam bu noktada, işe başlamadan önce o işin zorluk derecesini kendinize göre 10 üzerinden puanlamalısınız. Bu puanı ilerleyen aşamalarda kullanacağız. Öncelikle yapmanız gereken şey, yapacağınız işi gözünüzde büyütmemektir. Bu işi bir anda, hiç masadan kalkmadan ya da ara vermeden bitirmek zorunda değilsiniz. Eğer böyle düşünürseniz henüz işe başlamadan hevesiniz kırılacaktır ve bu düşünce sizi demoralize edecektir. Bu yüzden bir işe başlamadan yapmanız gereken temel şey bir "yapılacaklar listesi" oluşturmak olabilir. Bu aşamada bir haftalık bir de günlük listeler oluşturmak yapacağınız işleri bütün halinde görmenizi ve bu bütünü oluşturan parçaları organize etmeniz konusunda fayda sağlayacaktır. Fakat işler uzun bir liste gibi görünürse sakın endişelenmeyin. İşin kendisini spesifik adımlara ayırmak, işin gözünüzde büyümesine engel olacaktır. Örneğin yapılacaklar listenize “ders çalış” yazmak yerine “muhasebe dersinin x konusunu bitir” yazabilirsiniz. Görevleriniz gözünüzün önünde ve net olduğunda işler çok daha kolaylaşacak, siz de bu işleri tamamladıkça daha çok motive olacaksınız .

Tüm bu işleri yazdıktan sonra liste sizin için hala çok kalabalıksa işlerinizi planlayarak farklı zaman dilimlerine yaymak sizi rahatlatabilir. Yapacağınız her işe belli bir saat ya da süre vermek, plan yapmanızı kolaylaştırır ve bir sonraki saati yazılı şekilde görmek sizi programa uymaya motive eder. Ama tabii tüm gün aynı odadan hareketsiz çalıştığımızı düşünürsek o an çalışma motivasyonunuzu kendinizde bulamıyor olabilirsiniz. Oldukça normal olan bu durumla karşı karşıya kaldığınızda kendinize biraz zaman verin. Mola vermekten korkmayın. Fakat burada dikkat etmeniz gereken en önemli konu verdiğiniz bu molanın süresini optimum düzeyde tutmak. Bu konuda zorlanıyorsanız Pomodoro Tekniği'ni kullanabilirsiniz.

Tüm bu süreçte sizi en çok zorlaaycak şey ise şüphesiz elektronik aletler. Bundan kaçınmak için televizyon, cep telefonu, tablet gibi dikkat dağıtıcı unsurları çalışma ortamınızdan uzak tutun. Hatta çalıştığınz alanı mümkün olduğunca sade şekilde düzenlemeye özen gösterin. Masanızda not defteriniz, bilgisayarınız ya da yapacağınız işle ilgili materyaller dışında hiçbir şey olmasın.

Bu tekniklerle sizin için oldukça zor görünen bir işi başardığınızda işlerin o kadar karışık olmadığını anlayacaksınız. Çalışmaya başlarken yapacağınız işin zorluk seviyesini 1'den 10'a kadar puanlamanızı önermiştik. Şimdi tüm işleri bitirdiğinizde, tüm bu işleri yapmak size "gerçekten" ne kadar zor geldi tekrar puanlayın. Örneğin işe başlamadan önce bu işin zorluğuna 10 üzerinden 10 puan verdiniz. Fakat işi yapmaya başladığınızda ya da işi tamamen bitirdiğinizde bu puan 5-6'ya kadar indi. Yaptığınız içi bu şekilde derecelendirmek size işin zorluğuyla ilgili somut bir delil sunacaktır. Bundan sonra zor bulduğunuz, üşendiğiniz ve başlamaktan kaçındığınız bir iş olduğunda bu puanlamayı hatırlayı işlerin o kadar da karmaşık olmadığını kendinize hatırlatabilirsiniz. Konuyla ilgili perspektifinizi değiştirerek “Bu iş aslında çok da zor ya da zaman alan bir şey değil, ama yine de gözümde büyüyor. Büyük ihtimalle işe başladığımda bu kadar zor gelmeyecek” şeklinde düşünebilirsiniz.

Bunların yanında eğer odaklanmak için arka fon müziğine ihtiyaç duyanlardansanız En İyi Arka Plan Servisleri yazımıza göz atabilirsiniz.

Özgün İçerik