Mutlaka Okunması Gereken 10 Kısa Kitap!

Hayatın yoğun temposu içerisinde genellikle kitap okumaya vakit ayıramıyoruz. Kitap okuma alışkanlığınızı tekrar kazanacağınız ve boş zamanlarınızı verimli geçirerek bir solukta bitirebileceğiniz 10 kısa kitabı sizler için derledik!

1. Küçük Prens – Antoine de Saint-Exupery 

112 sayfa olan bu kısa kitap dünyada en çok satılan kitaplar arasında yer alıyor. Her yaştan okuyucuyu etkileyen ve içerisindeki felsefi mesajlarla düşündüren Küçük Prens aslında bir çocuk kitabıdır.  

Küçük Prens’in eşsiz olmasının sebeplerinden biri de Antonie de Saint-Exupery ve onun gerçek hayat hikayesidir. Bir pilot olan Antonie, uçağı Sahra Çölü üzerine düştüğünde yaşadığı deneyimlerden de yola çıkarak Küçük Prens’i kaleme almıştır. Kitabın içerisindeki görselleri de sulu boyayla kendisi çizmiştir.

2. Romeo ve Juliet – William Shakespeare

133 sayfa olan eser usta yazar Shakespeare'in ölümsüz eseridir. Birbirine düşman iki ailenin çocuklarının birbirine aşık olması ve trajik sonları anlatır. 

3.  Palto – Nikolay Gogol

Dostoyevski bu kitap için: “Hepimiz, Gogol’un Paltosundan geliyoruz.” demiştir. Rus edebiyatının bu eşsiz eserinde sıradan insanın hikayesi anlatılır. 72 sayfa olan bu uzun hikayede sıradan insanların çektiği sıkıntılar, yaşadığı eşitsizlikler ve çektikleri acılar hikâyenin kahramanı Akakiy Akakiyeviç'in yaşantısıyla gözler önüne serilir.

4. Katip Bartleby – Herman Melville

Amerikan edebiyatının en büyük yazalarından biri olan Herman Melville'ı kısa öyküsü Katip Bartleby, reddedişin ve direnişin hikayesidir. Çalışkan bir adam olan Wall-Street avukatının hayatı, yapmamayı tercih eden ve her şeyi reddeden Katip Bartleby’yi işe almasıyla birlikte tamamen değişir.

5. Babaya Mektup – Franz Kafka

"Babaya Mektup", Franz Kafka’nın 1919’da babası Hermann Kafka’ya yazdığı ve hiçbir zaman göndermediği mektubudur. Babasıyla arasındaki iletişim kopukluğunu ve yabancılaşmayı mektubunda samimi bir şekilde anlatır. Bu eser Franz Kafka'nın hayatına ve diğer eserlerine de ışık tutmaktadır.

6.  Benim Hüzünlü Orospularım – Gabriel G. Marquez

Benim Hüzünlü Orospularım aşka, cinselliğe, yaşlılığa ve ölüme dair yazılmış en iyi eserlerden biridir. 

Kitabın kahramanı yaşlı ve çirkin bir gazetecidir. O zamana kadar hiçbir kadınla bir ücret ödemeden birlikte olmamıştır. 90. yaşına giren ve hayatının sonlarında kendisine bir hediye vermek isteyen yaşlı gazeteci, genç bir kızla birlikte olmak istediğini eskiden tanıdığı bir genelev patroniçesine söyler. 90. doğum gününde aşkla tanışan bu yaşlı gazeteciye, Delgadina’yı yalnızcı uyurken seyretmek bile yetecektir.

7.  Bir Yaz Gecesi Rüyası – William Shakespeare

"Bir Yaz Gecesi Rüyası", Shakespeare'in başyapıtlarından biridir. Konu, Atina'da gerçekleşen bir düğün etrafında geçer. Shakespeare, evlilik ve aşkı konu alırken bu kurumlara ironik bir biçimde yaklaşmaktadır.

8. İvan İlyiç’in Ölümü – Lev N. Tolstoy

100 sayfalık bu kısa eser Rus edebiyatının başyapıtlarından biridir. Eserde ömrü boyunca güzel bir hayat yaşamak için çaba gösteren bir insanın ölümle yüzleşmesini anlatılır. Oldukça sıradan olan bu adamın oldukça sıradan ölümü kendi penceresinden anlatılır.

9. Macbeth – William Shakespeare

William Shakespeare'in bu ölümsüz eserinde güçlü bir savaşçı olan Macbeth, Norveç ordusunun isyanını bastırıp ülkesine dönerken yolda kendisini ‘Kral’ diye selamlayan üç cadıyla karşılaşır ve bu cadıların dediklerini eşine anlatır. Gelecekten haber veren cadıların söylediklerinin gerçekleşmeye başladığını gören Lady Macbeth, kocasını tahta oturtmak için her şeyi hiçe sayarak acımasız planlar yapar. Macbeth ise vicdanıyla savaşmasına rağmen taht yolundan dönmez. 

10.  Bir Çöküşün Öyküsü – Stefan Zweig

Soylu bir Fransız olan Madame de Prie gözden düşer ve kral tarafından Normandiya’ya sürülür. Eğlenceli Paris günlerinden sonra, ne kadar süreceği belli olmayan bir sürgüne mahkum olur. Ancak iktidar savaşları, entrika ve eğlencelerle dolu saray hayatı varoluşunun tek sebebidir. Hem kendini hem çevresindekileri sürekli kandıran bu kadın, malikânesinde gösterişli eğlenceler düzenleyerek eski günlerine dönmeye çalışır. Giderek  sağldüşünme yetisini de yitiren Madame de Prie, yeniden bütün dikkatleri üzerine çekebilmek için çılgın bir plan yapar.

Kaynak