Firmaların Geleceğini İşveren Markası Yönetimi Belirleyecek

İnsan kaynakları alanında son dönemde öne çıkan önemli kavramlardan biri “işveren markası yönetimi”dir . TDK markayı “bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret” olarak tanımlamaktadır. Günümüzde rekabet tüm sektörlerde oldukça yüksek bir seviyeye ulaştığından dolayı markalaşma süreci, firmalar için hayati öneme sahip bir konu haline gelmiştir. Toplumdaki şirket / marka algısı, şirket itibarını ve imajını derinden etkileyen fonksiyonların başında gelir. Reklamlarınızı gören, ürünlerinizi kullanan ve nihayetinde bu düşüncelerini başkalarıyla paylaşan tüketiciler, şirket veya marka hakkında duygusal ya da içgüdüsel bir algı geliştirirler. Bu şirketlerin birincil önceliğidir. Markalaşırken de hedeflenen marka hakkında okuyanın zihninde olumlu izler bırakabilmek, diğer bir deyişle olumsuzluklardan arındırılmış bir algı oluşturabilmek oldukça önemlidir. Bu bağlamda nitelikli insan kaynakları çalışmaları ile doğru işveren markası yönetimi yapmak firmaların bu amaca ulaşmasında büyük bir öneme sahiptir.

İşveren Markası Yönetimi ile Çalışan Memnuniyetini Artırın

İşveren markası kavramı ilk defa 1996 yılında “The Employer Brand” kitabının yazarı “Simon Barrow” tarafından literatüre kazandırılmıştır. Barrow, işveren markası kavramını; işverenin istihdam aracılığı ile çalışanlarına sunduğu fonksiyonel, ekonomik ve psikolojik faydaların toplamı olarak ifade etmiştir. Barrow söz konusu kitabında, şirket ve çalışan ilişkisinin karşılıklı bir dizi fayda sağladığına ve bunun şirketin var olma amacının temel bir parçası olduğuna vurgu yapmaktadır. 

İşletmelerin hem iç hem dış müşterileri vardır. Dış müşterileri ürün ya da hizmeti kullananlar; iç müşterileri ise kurum çalışanları olarak tanımlayabiliriz. En az dış müşteriler kadar önemli olan iç müşteriler, işletmenin amaçlarına ulaşmadaki en önemli etmenlerdir. Yeterli nicelik ve nitelikteki insan kaynaklarına sahip olunması ve bu kaynağın doğru bir şekilde yönetilmesiyle çalışan bağlılığı yaratılması, ancak doğru işveren markası yönetimiyle mümkündür.

İşveren markası yönetimi çalışmalarında temel amaç, “mevcut müşterileri (çalışanları) muhafaza ederken, yeni müşterileri (adayları) işletmeye çekmektir. Bunun için de firmaların, mevcut ya da potansiyel çalışanlara sunduğu duygusal ve akılcı faydalar ön plana çıkartılmalıdır. 

Marka insanlarda arzu ve istek yaratarak onları harekete geçirir, insanların ihtiyaç ve isteklerini netleştirir. Deneyimlerini kategorize ederek hatırlamayı kolaylaştırır. Bunun sonucunda bir şirkette çalışıp çalışmamaya zihnimizde o şirket hakkında oluşan marka algısına göre karar veririz. Aslında bu kararda işveren markasına duyduğumuz güven, inanç, işveren markasının değerlerimize uygunluğu, kişiliğimizi yansıtma derecesi gibi pek çok faktör etkili olur. Ancak bunları ayrı ayrı düşünemeyiz. Marka tüm bunları son derece basit ve etkili bir şekilde aktarmalıdır.

Firmalar Arası Rekabette İşveren Markası Yönetimi Etkisi

Rekabetin giderek kızıştığı günümüz iş dünyasında, işveren markası imajında olumlu bir algı oluşturmak önemlidir. Şirketlerin başarılı olabilmesi için; işletmeye uygun çalışan adaylarının bulunması, en iyi adayların seçilmesi ve işe alınan çalışanların elde tutulma süreçlerinin tümü oldukça önemlidir. Aynı zamanda şirketin rakiplerinden ayrılması, nitelikli koşullar altında fark yaratması ve bu konunun üzerinde durması gerekir. 

Günümüzde insan kaynağının yetkinlik sahibi çalışanlardan oluşması ve doğru insan kaynağının aynı çatı altında toplanması oldukça önemlidir. Doğru istihdam sağlanmasına yönelik olarak her ne kadar birçok yöntem geliştirilmiş olsa da, özellikle işveren marka uygulamaları ile şirketin marka çalışmaları diğer yöntemlerden daha önemli hale gelmiştir.

İşveren markasının etkisi genellikle doğru insan kaynağına ulaşmak için tercih edilen birincil sebep haline gelmiştir. Sürekli olarak en iyi yetenekleri çeken şirketler işveren markasını doğru yapıyor demektir. Güçlü bir “marka” olmanın yolu güçlü bir “işveren markası” olmaktan geçer.