Gökçe Çoban
Hayatımızın birçok bölümünde bizden pozitif olmamız beklenir. Ne kadar zorlukla karşılaşırsak karşılaşalım sürekli dik durmamız ve zorluklara göğüs germemiz gerektiği konusundan tüm toplum ve bireyler hemfikirdir. Peki, bu durum ne kadar sağlıklı?
Her duygunun ve zihinsel koşullanmanın aşırısı mental sağlığımızı etkiler. Pozitiflik de aynı şekilde birçok kötü etkilere neden olacaktır. Bundan bahsetmeden önce ‘toksik pozitiflik’ kavramını tanımlamalıyız.
1. Toksik Pozitiflik Nedir ?
Bu kavramı, durum ne olursa olsun pozitif bir yaklaşım ile olaylara yaklaşmak olarak tanımlayabiliriz. Pozitif yaklaşım hayatta başarı sağlamak için temel adımlardan biridir. Ancak aşırı bir biçimde pozitif olmak diğer duyguların yozlaşmasına sebep olur.
Birkaç örneğe bakarak hangi durumların aşırı pozitiflik olarak adlandırılabileceğini anlayabiliriz. Örneğin bizim için oldukça önemli olan bir fırsatı kaçırdığımız zaman insanların bizlere ‘Bu kadar üzülme. Bir fırsat giderse başka fırsatlar da karşına çıkar.’ demesi nasıl hissettirmiştir? Olayı kendi açımdan değerlendirecek olursam, bu durumu ve duygularımı fazla abarttığımı ya da önemsenmediğimi düşünürüm. Sanki karşımdaki insanın duygularımı umursamayarak konuştuğunu düşünürüm. Bu cümle her ne kadar o anlamı taşımasa da kişiye kendini değersiz hissettirebilir.
Neden zararlı olduğu konusunda bahsetmekte de yarar var. Bu duruma maruz kaldığımızda genellikle, daha önce de belirttiğim gibi, duygularımızın aşırı olduğunu ve hata yaptığımızı düşünürüz ve bu da kendimize karşı aldığımız negatif bir tavır olacaktır. Hata yaptığımızı düşünmemizin diğer bir etkisi de kendimizi suçlamak olacaktır. Bu suçluluk duygusu ise asıl sorundan kaçmamıza sebep olacak ve sonuçta daha mutlu ve umutlu olmamız gerekirken endişeli ve mutsuz bir ruh haline bürünmemize sebep olacaktır.
Pozitif olmak hepimizin sahip olmak istediği bir özellik olsa da her kötü durumda umutlu olmak zorunlu değildir. Bu konuda karşımızdaki insana ya da kendimize baskı uygulamak travmanın daha da şiddetli olmasıyla sonuçlanacaktır. Bunu engellemek içinse öncelikle bu durumda olup olmadığımızı anlamamız gerekmektedir.
2. Toksik Pozitif Miyiz?
Bunu anlamının en etkili yolu kendimizi dinlemektir. Eğer üzgün ya da motive olmamamızdan dolayı suçlu hissediyorsak kendimizi aşırı pozitif olmaya zorluyor olabiliriz. Ayrıca eğer sorunu çözmenin ilk adımı mutsuzluğumuzu anlamamızı içeriyorsa ve biz yine de bu mutsuzluğu görmezden geliyorsak bu davranış kendimizi zorladığımız anlamına gelir.
Bu mutsuzluk, umutsuzluk ve endişemizi saklamaya çalışıyorsak ya da öyle hissetmesek bile insanların pozitif duygularını kopyalamaya çalışıyorsak en tehlikeli adımı atmışızdır. Sürekli umutlu olmaya çalışarak kötü duygulardan uzaklaşacağımızı düşünmek de bir o kadar tehlikelidir.
Peki, bu durumdan nasıl kurtulacağız?
3. Bu Durumu Aşmamıza Yardımcı Olacak 2 Yol
İlk atacağımız adımlardan biri duygularımızı değerlendirmek olabilir. Negatif duygularımızı görmezden gelmektense onları bize daha az zarar verecek şekilde yaşamaya çalışmak yardımcı olacaktır. Gerçekçi bir biçimde bizi kötü hissettiren olayı düşündükten sonra bu durum için stresli olmamızın mantıklı olduğunu düşünüyorsak abartılı şekilde pozitif olmak bize zarar verecektir.
İkinci bir adım: Şu an oldukça popüler olan pozitif sosyal medya. Bu pozitiflik akımı ortada bir sorun olmadığında bile bizleri verimsiz, umutsuz, mutsuz hissettiğimiz için yargılanmış gibi hissettirebilir. Bir süreliğine ‘pozitif’ sosyal medyadan uzaklaşmak kendimizi anlamamıza yardımcı olacaktır.
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap