Üniversite Mezunu İşsiz Sayısı Tüyler Ürpertiyor

 

[ad name="HTML"]

 

 

Türkiye’de her şehire üniversite açtık, dağa, bayıra, köye ovaya da açtık; açmaya da devam ediyoruz. Çok güzel.

Sonra bu üniversitelere kampüs mü yoksa külliye mi diyeceğimiz üzerinde tartışmaya başladık. Tüm enerjimizle bunları tartıştık. Eğer bu enerjinin yarısını o üniversitelere giren gencecik insanlara bir şeyler katmaya çalışmakla geçirsek eminim bir asır daha ileriye giderdik.

Şehirlere, ülkenin kuş uçmaz kervan geçmez yerlerine üniversiteler açtık fakat buralara ne bir kütüphane ne de bir laboratuvar açtık. Biz, üniversite insana vizyon katar onun gelişimine yardımcı olur derken o gençleri kütüphanesi dahi olmayan üniversitelere gönderererk onları daha da asosyal yaptık. Sonuçta faizin ne olduğunu bilmeyen iktisatçılar, Porter’ı bilmeyen işletmeciler, varlıklar eşittir sermaye artı borçlar eşitliğini bilmeyen muhasebeciler  ve alanındaki en basit bilgileri dahi bilmeyen pek çok üniversite mezunu sürdük piyasaya. Yani vizyon kazandırmaya çalışırken misyonu dahi olmayan, “ne iş olsa yaparım abi” diyen bir nesil yetiştirdik.

Dün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2014 yılına ait işsizlik verileri açıklandı. Daha önceki birçok yazımda da belirttiğim gibi üniversite mezunu işsizlerin sayısı oldukça fazla. Bu rakama artık yüksek lisans ve doktora mezunu olup da işsiz olanlar da ekleniyor. Doktoralı işsizlerimizi hepiniz biliyorsunuz.

TÜİK’in açıkladığı verilere göre 2014 yılı Ekim ayı itibariyle 20-34 yaş arasındaki 613 bin üniversite mezunu iş arıyor. Toplam işsiz sayımız ise 3 milyon 43 bin kişi. Yani rakamları özetleyecek olursak Türkiye’deki her 100 işsizin 24’ünü üniversite mezunları oluşturuyor.

Türkiye’deki diğer bir ilginç olgu ise sanayimizin teknik eleman eksikliğinden yakınması. Ya tüm çocuklarımızı işletmeci, iktisatçı, doktor, avukat gibi isimleri şaşaalı meslekler edinsinler diye klasik üniversite eğitimine kilitliyoruz ya da teknik meslekleri küçümsüyoruz. Bence her ikisini birlikte yapıyoruz.

Hem çok fazla üniversite mezunu işsizimiz var hem de sanayimizde teknik eleman eksikliği var. Herkes, heryerde söyledi ve söylüyor ben de bıkmadan bir defa daha söyleyeyim.

Eğitim sistemimizi sorgulamamız, yapılandırmamız gerekiyor. Yanlış giden bir şeyler var.

Çünkü bizlerin, avukatlar, doktorlar, yöneticiler gibi üniversite mezunu teknik elemanlara, üniversite mezunu esnaflara da ihtiyacımız var. Eğer bu zihniyeti kafamıza oturtursak iş bulmak için üniversite okuyan bireyler değil, kendini geliştirmek için okuyan bireyler yetiştirmiş oluruz.

Bunu başardığımızda, hem üniversite mezunu işsiz sayımız azalmış olur, hem de kütüphanesi ve laboratuvarı da olan üniversitelerimiz olur.

 

Kaynak: Radikal