Sen De Sen İçin Monte Kristo Kontu Olmaya Ne Dersin?

Alexandre Dumas'ın eseri olan hikaye 1800'lü yıllarda Fransa'da geçmektedir. Bu dönemde kral ve bonapartçılar olmak üzere insanlar 2'ye ayrılmıştır. Genç bir denizci olan Edmond Dantes, kıt kanaat geçimini sağlamakta, bir yandan da çocukluk aşkı olan Mercedes ile evlilik hazırlıkları yapmaktadır. Mercedes, o kadar güzeldir ki tek talibi Dantes değildir. Mercedes'in diğer bir hayranı olan Fernand De Morcef, yandaşları ile birlikte bir komplo kurar ve kralın tahtta olduğu dönemde Dantes'in bonapart ajanı olduğuna dair savcıya bir mektup yazar. Dantes, nişan günü tutuklanır. Çok iyi yapılan bu plan Dantes'in hapse girmesine sebep olur. Dantes, hapiste herkesin deli olarak adlandırdığı çok bilge bir rahip ile tanışır. Bu rahip, herkese kendisini bırakması koşuluyla gizli hazinesinden o zamana göre çok büyük paralar teklif etmektedir. Fakat kimse rahibin böyle bir hazinesi olduğuna inanmamaktadır. Dantes ile tanışan bu rahip, ona tüm bildiklerini anlatır. Dantes'i eğitir, donatır, bilgeleştirir ve bir gün, rahip hapiste yaşamını yitirir. Ölmeden önce Dantes'e kimsenin inanmadığı hazinenin haritasını verir. Hapishane'de ölen mahkumlar denize atıldığından Dantes bunu fırsat bilir ve kefenin içine kendisi girer. Görevliler Dantes'i denize atarlar. Dantes, boğulmadan sudan çıkmayı başarır. Çok geçmeden hapishanede denize atılan kişinin rahip değil Dantes olduğu fark edilir ve her yere Dantes'in öldüğünün haberi salınır. Haberi duyan Mercedes yıkılır ve yas tutar. Yas tutmasının bir senesi dolduğunda ise Fernand ile evlenir. Öldüğü bilinen Dantes bu sırada hazinenin peşine düşer ve hazineyi bulur. Artık dünyanın sayılı zenginlerinden biri olmuştur. Birkaç yıl boyunca hazırlık yapan Dantes, sonunda farklı kimliklerle ortaya çıkar. Tek bir amacı vardır, intikam almak... Ve bu müthiş hikaye başlar...
Monte Kristo Kontu gerçekten insanlığın ve hayatın birbirine karşı olan acımasızca planlarını lakin başarmanın ve başarının sabır ve dirayetle olacağını gösteren kişisel gelişim kitabı olmasa da kişilik geliştiren bir kitaptır. Günlük hayatta hepimiz birer Dantes, hayatımızda kendimizi adadığımız, başarmak istediğimiz, didindiğimiz, yorulduğumuz her şey bizim için Mercedes'tir. Dantes çok uzun yıllar hayatının en güzel zamanında dört duvar arasında bir hayata hapsedildi lakin hayatında öğrenemeyeceği birçok şeyi o dört duvar arasında öğrendi. Hikaye tanıdık geldi mi? İşine ve okuluna hapsolmuş insanlar? Okula başlayınca hemen meslek sahibi olmak isteriz. Hiç kimse memnun değildir sıradan geçirdiği yaşamından. İşe başlayınca da oturduğumuz koltuktan memnun değilizdir çünkü hayattan hep bir intikam alma isteği, ona karşı başarma isteği vardır fakat bir Monte Kristo Kontu sabrı yoktur. Başarmanın en büyük faktörü sabretmektir. Dantes sadece incecik bir çiviyle tünel kazıp özgürlüğüne kavuşmuştur.

Başarmak da bir özgürlük değil midir? Sonu güzel olan yolun içi zordur, kötüdür, yıkıcıdır, acıtıcıdır ve acıtır. İnsanın vazgeçtim demesi bile başarısızlık üzerine şahit olmaktır. Hayat tutucudur lakin bıraktın mı birinin yerini bir başkasıyla çok kolay doldurabilir, doldurtabilir. İçindeki seni uyandırıp aşman gerekenden bir tık ileriye gitmeye, sen de sen için Monte Kristo Kontu olmaya ne dersin? Başarmak seçmektir, seçim özgürlüktür, özgürlük insandır. Mutlak ve bakiyetle özgür kalmanız dileğiyle...