Öğrenci Kariyeri
Tutumlu olmak hayatımız boyunca gerekli olsa da, okul yıllarında bunun önemi çok daha büyüktür, zira ekonomik durumunuz hayat kalitenizi ve buna bağlı olarak modunuzu etkileyen en temel unsurlardan biridir. Ekonomik yetersizlikten dolayı motivasyon kaybetmemek, sosyalliği yitirmemek ve hayattan geri kalmamak için yapabileceğiniz ipuçlarına göz atalım.
1)İhtiyaçlarınızı belirleyin.
Öncelikle her ay elimize geçen parayı ortalama olarak belirliyoruz. Daha sonrasında ihtiyaçlarımızın tutarını hesaplıyoruz ama bunu yaparken ortalamanın biraz üzerinde bir meblağ belirliyoruz; çünkü hayat kısa ve konu ekonomi olunca tatsız sürprizlerle doludur. Özellikle ailenizden farklı bir şehirde ya da ayrı bir evde yaşıyorsanız bu sürprizler gayet kaçınılmaz olabilir. Mesela beklenmedik faturalar ya da yolculuklar ortaya çıkabilir. Bunları düşünerek ihtiyaç fonunuzu biraz abartarak hesaplamak, herhangi bir aksiliğe karşı hazırlıklı olmanızı sağlayacaktır.
2) Düzeninizi aksatmayacak bir iş bulun.
Bölümünüzle ilgili olsun olmasın, bir işte çalışmak hem sorumluluk duygunuzu arttıracak hem de gelirinizi arttırdığı için size rahat bir nefes aldıracaktır; fakat seçeceğiniz iş, okul ve uyku düzeninizi bozmamalıdır; çünkü pirince giderken evdeki bulgurdan olmayı istemeyiz. Bulduğunuz iş bölümünüzle alakalı olmasa da unutmayın ki herhangi bir alanda kazanacağınız tecrübeler ve arkadaşlıklar sizi hayata daha iyi hazırlayacaktır.
3) Market alışverişlerinde akıllıca davranın.
Birçok süpermarket her hafta medya ve broşürler aracılığıyla indirim ve kampanya haberlerini yayınlıyor. Eğer ev alışverişinizi siz yapıyorsanız, farklı marketlerde farklı ürünlerin fiyatlarını karşılaştırarak en uygun ürünü alıp paranızın cebinizde kalmasını sağlayabilirsiniz.
4) Alışverişkolik olabilirsiniz!
Eğer dolabınız/eviniz ihtiyacınız olmayan ve atılmayı bekleyen eşyalarla doluysa kendinizi sorgulamanın tam zamanı. Yaşadığımız boşluklar, moral bozuklukları ya da can sıkıntısı sizi para harcayıp iyi hissetmeye çalışmaya itiyor olabilir. Bu anlık iyi hissin sonucu maalesef kullanılmayan eşyaların birikmesine ve ekonomik durumumuzda çöküşlere neden olur. Bunu önlemek için öncelikle elinizdeki eşyaları değerlendirme yoluna girmelisiniz. Böylece paranız kendinize kalacak ve bu parayı sosyal ve kültürel etkinlikler için harcama fırsatınız olacaktır. Tabii hal bu olunca boşluğa düşmeyecek ve bir şey alma ihtiyacı duymayacaksınız.
5) Kullanmadığınız eşyaları paraya çevirin.
Bahsettiğimiz gibi hepimizin evinde boynu bükük, bir alışveriş krizi sonucu alınmış; ama kullanılmamış eşyalar elbet vardır. Bunları değerlendirmenin en iyi yolu eşyaları satışa çıkarmak. İnternetteki uygulamalar, siteler ve sosyal medya grupları sayesinde eşyalarınızı satabilir ya da takas edebilirsiniz. Böylece evinizde hem yer açılacak hem de cebiniz rahatlayacak.
6) Yemeğe ne kadar para harcadığımızın farkında mıyız?
“Temel ihtiyacımıza da karışma!” diyor olabilirsiniz; ama aslında her öğrencinin belini büken ve en çok para harcatan şeylerden biri maalesef dışarıda yenen yemek. Uygun yemekler sağlığımızı bozup bizi obeziteye, sindirim sorunlarına götürürken; pahalı ve sağlıklı yemekler de cebimizi boşaltıyor. Bu yüzden en iyi seçeneğiniz yemeğinizi evde yapmak ya da okul yemekhanesini tercih etmek. İlla “ben dışarda yerim” derseniz de sağlıklı ve uygun olmasını göz önünde bulundurarak ev yemeği yapan esnaf lokantaları gibi yerleri tercih edebilirsiniz.
7) Kitaplara harcanan o paralar!
Kitaplara harcanan parayı en haklı ve değen para olarak görsek de okul kitapları bazen cidden boyumuzu aşabiliyor. Tabii bunun altından kalkmak içinde seçenekleriniz var. Çağımız internet çağı. Bir çok kitabın pdf’ine internet üzerinden ulaşabilirsiniz, sitelerden kitapları çok uygun fiyatlara e-kitap olarak satın alabilirsiniz. Ben klasik bir insanım, kitabımı somut isterim derseniz, e-kitabı/pdf’i bastırabilirsiniz. Bunun dışında sahafların o tozlu ve tarih kokan rafları arasında gezebilir ve istediğiniz kitabı çok uygun fiyatlara bulabilirsiniz. Kitap değiş-tokuşunu da aklınızdan çıkarmayın. Sosyal medya grupları sayesinde aradığınız kitapları elinizdeki kitaplarla diğer ihtiyaç sahipleriyle değiş-tokuş edebilir ya da uygun fiyata satın alabilirsiniz. “Yok ben bunlara üşendim” derseniz, okul ve şehir kütüphaneleri emrinize amade. :)
8) “Ben ciddi para biriktireceğim!” mi dediniz?
Eğer evde ya da bankada tuttuğunuz parayı çabucak harcama eğilimindeyseniz, bireysel emeklilik sistemi ile paranızı %25 devlet katkısıyla biriktirip, süreç bitince çekerek dilediğiniz gibi harcayabilirsiniz. Bunun için tercih ettiğiniz bankaya gidip başvurmanız yeterli. Paranız hem devlet katkısıyla artacak; hem de geleceğinizi garanti altına almış olacaksınız.
Özel İçerik: Gizem Gençer
1)İhtiyaçlarınızı belirleyin.
Öncelikle her ay elimize geçen parayı ortalama olarak belirliyoruz. Daha sonrasında ihtiyaçlarımızın tutarını hesaplıyoruz ama bunu yaparken ortalamanın biraz üzerinde bir meblağ belirliyoruz; çünkü hayat kısa ve konu ekonomi olunca tatsız sürprizlerle doludur. Özellikle ailenizden farklı bir şehirde ya da ayrı bir evde yaşıyorsanız bu sürprizler gayet kaçınılmaz olabilir. Mesela beklenmedik faturalar ya da yolculuklar ortaya çıkabilir. Bunları düşünerek ihtiyaç fonunuzu biraz abartarak hesaplamak, herhangi bir aksiliğe karşı hazırlıklı olmanızı sağlayacaktır.
2) Düzeninizi aksatmayacak bir iş bulun.
Bölümünüzle ilgili olsun olmasın, bir işte çalışmak hem sorumluluk duygunuzu arttıracak hem de gelirinizi arttırdığı için size rahat bir nefes aldıracaktır; fakat seçeceğiniz iş, okul ve uyku düzeninizi bozmamalıdır; çünkü pirince giderken evdeki bulgurdan olmayı istemeyiz. Bulduğunuz iş bölümünüzle alakalı olmasa da unutmayın ki herhangi bir alanda kazanacağınız tecrübeler ve arkadaşlıklar sizi hayata daha iyi hazırlayacaktır.
3) Market alışverişlerinde akıllıca davranın.
Birçok süpermarket her hafta medya ve broşürler aracılığıyla indirim ve kampanya haberlerini yayınlıyor. Eğer ev alışverişinizi siz yapıyorsanız, farklı marketlerde farklı ürünlerin fiyatlarını karşılaştırarak en uygun ürünü alıp paranızın cebinizde kalmasını sağlayabilirsiniz.
4) Alışverişkolik olabilirsiniz!
Eğer dolabınız/eviniz ihtiyacınız olmayan ve atılmayı bekleyen eşyalarla doluysa kendinizi sorgulamanın tam zamanı. Yaşadığımız boşluklar, moral bozuklukları ya da can sıkıntısı sizi para harcayıp iyi hissetmeye çalışmaya itiyor olabilir. Bu anlık iyi hissin sonucu maalesef kullanılmayan eşyaların birikmesine ve ekonomik durumumuzda çöküşlere neden olur. Bunu önlemek için öncelikle elinizdeki eşyaları değerlendirme yoluna girmelisiniz. Böylece paranız kendinize kalacak ve bu parayı sosyal ve kültürel etkinlikler için harcama fırsatınız olacaktır. Tabii hal bu olunca boşluğa düşmeyecek ve bir şey alma ihtiyacı duymayacaksınız.
5) Kullanmadığınız eşyaları paraya çevirin.
Bahsettiğimiz gibi hepimizin evinde boynu bükük, bir alışveriş krizi sonucu alınmış; ama kullanılmamış eşyalar elbet vardır. Bunları değerlendirmenin en iyi yolu eşyaları satışa çıkarmak. İnternetteki uygulamalar, siteler ve sosyal medya grupları sayesinde eşyalarınızı satabilir ya da takas edebilirsiniz. Böylece evinizde hem yer açılacak hem de cebiniz rahatlayacak.
6) Yemeğe ne kadar para harcadığımızın farkında mıyız?
“Temel ihtiyacımıza da karışma!” diyor olabilirsiniz; ama aslında her öğrencinin belini büken ve en çok para harcatan şeylerden biri maalesef dışarıda yenen yemek. Uygun yemekler sağlığımızı bozup bizi obeziteye, sindirim sorunlarına götürürken; pahalı ve sağlıklı yemekler de cebimizi boşaltıyor. Bu yüzden en iyi seçeneğiniz yemeğinizi evde yapmak ya da okul yemekhanesini tercih etmek. İlla “ben dışarda yerim” derseniz de sağlıklı ve uygun olmasını göz önünde bulundurarak ev yemeği yapan esnaf lokantaları gibi yerleri tercih edebilirsiniz.
7) Kitaplara harcanan o paralar!
Kitaplara harcanan parayı en haklı ve değen para olarak görsek de okul kitapları bazen cidden boyumuzu aşabiliyor. Tabii bunun altından kalkmak içinde seçenekleriniz var. Çağımız internet çağı. Bir çok kitabın pdf’ine internet üzerinden ulaşabilirsiniz, sitelerden kitapları çok uygun fiyatlara e-kitap olarak satın alabilirsiniz. Ben klasik bir insanım, kitabımı somut isterim derseniz, e-kitabı/pdf’i bastırabilirsiniz. Bunun dışında sahafların o tozlu ve tarih kokan rafları arasında gezebilir ve istediğiniz kitabı çok uygun fiyatlara bulabilirsiniz. Kitap değiş-tokuşunu da aklınızdan çıkarmayın. Sosyal medya grupları sayesinde aradığınız kitapları elinizdeki kitaplarla diğer ihtiyaç sahipleriyle değiş-tokuş edebilir ya da uygun fiyata satın alabilirsiniz. “Yok ben bunlara üşendim” derseniz, okul ve şehir kütüphaneleri emrinize amade. :)
8) “Ben ciddi para biriktireceğim!” mi dediniz?
Eğer evde ya da bankada tuttuğunuz parayı çabucak harcama eğilimindeyseniz, bireysel emeklilik sistemi ile paranızı %25 devlet katkısıyla biriktirip, süreç bitince çekerek dilediğiniz gibi harcayabilirsiniz. Bunun için tercih ettiğiniz bankaya gidip başvurmanız yeterli. Paranız hem devlet katkısıyla artacak; hem de geleceğinizi garanti altına almış olacaksınız.
Özel İçerik: Gizem Gençer
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap