Mücadelenizi Seçin

Mücadelenizi Seçin!

Size, "Hayattan ne bekliyorsun?" diye sorduklarında "Mutlu olmayı, harika bir ailem ve sevdiğim bir işim olmasını." diye yanıt veriyorsanız oldukça beklenen bir cevap olacaktır. Bu öyle sıradan bir yanıttır ki gerçekten bu, sorunun karşısında hiçbir şey ifade etmez. 

Herkes iyi şeylerin tadını çıkartır. Herkes sorunsuz, kolay, mutlu bir hayatı olsun ister; aşık olmayı, kusursuz ilişkilerinin olmasını, çok para kazanmayı, popüler, saygın bir meslek sahibi olmayı, hayranlık duyulan biri olmayı arzular. Kim kolay kolay, odaya girdiğinde insanların Kızıl Deniz gibi ikiye ayrılıp saygı duruşuna geçmesini istemez ki !

Herkes bunları ister. Çünkü istemek her şeyden daha kolaydır.

Daha ilginci, çoğunluğun aklına gelmemiş olan soru şu olurdu: "Hayatında hangi ıstırabı istersin? Ne için mücadele etmeye hazırsın?" Çünkü bu sorunun cevabı yaşamlarımızın alacağı şekil konusunda çok daha önemli ve belirleyicidir. Örneğin: Herkes köşe ofisi ve kürekle para kazanmayı ister ama çok az insan haftada altmış saat çalışmaya, işe gidip gelmek için uzun saatler harcamaya, can sıkıcı bürokratik işlere ve küçük bir bölmenin kısıtlayıcı cehenneminden kaçmak için keyfi şirket hiyerarşilerine göğüs germeye hazırdır.

Başarınızı belirleyen "Neyin tadını çıkarmak istiyorsun?" sorusu değildir, "Hangi ıstıraba katlanmaya razısın?" sorusudur. Mutluluğa uzanan yol engebelidir ve utançla döşenmiştir. Bir şeyi seçmek zorundasınız. Istırapsız bir yaşam süremezsiniz. Sürekli güller ve tek boynuzlu atlar olmaz. Hazla ilgili soru kolaydır, hemen hepimiz benzer yanıtlar veririz. Istırapla ilgili olan sorular asıl ilginç olandır. Hangi ıstıraba katlanmaya hazırsın? Zor olan soru, sonunda bir yere  varmanızı sağlayacak olan budur. Hayatınızı, bakış açınızı bu soru değiştirecektir.

Sizi siz yapan soru budur. Seni tanımlayan, ayıran ve son olarak da bir araya getiren soru budur. 

Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı - MARK MANSON