Öğrenci Kariyeri
"Gelecek Vaad Eden Genç Liderler Programı" her yıl ABD'nin düzenlediği, sosyal gelişime katkıda bulunan 16-24 yaş arasındaki gençlerin ödüllendirilmesi ve değişim programına dahil edilmesini sağlayan bir organizasyon. Onlarca ülkeden gençlerin katıldığı programda bu yıl ilk defa bir Türk genci de var! İsmi Ece Çiftçi, yaptığı işler tam anlamıyla gurur ve ilham kaynağı.
Ece'nin hikayesi lise yıllarında başlıyor. Henüz lise birinci sınıf öğrencisiyken katıldığı bir konferanstan çok etkileniyor ve başka insanların hayatlarına dokunmak istediğini fark ediyor. Hemen harekete geçiyor ve o yaz tatilinde Şanlıurfa'nın Suriye sınırına yakın bir gençlik merkezine giderek 250 öğrenciye resim, müzik, dans, fotoğrafçılık gibi atölyelerde kendilerini geliştirebilmeleri için aktiviteler düzenliyor. Liseden mezun olana kadar her yaz aynı öğrencilerle buluşmaya devam ediyor. Artık liseden mezun olup üniversiteye geçiş zamanı geldiğinde hangi bölümü okuması gerektiği konusunda çok da zorlanmıyor ve sosyoloji de karar kılıyor. Derken işler büyüyor (tabi peşini bırakmadığından büyüyor) ve SosyalBen isminde bir vakıf haline dönüşüyor.
Bu sırada Ece Harvard'dan Sivil Toplum Yönetimi, Oxford'dan İnsan Hakları Programlarına kabul alıyor ama gitmiyor. Sahada çocuklarla birlikte olmanın mutluluğunun hiçbiriyle eş değer olmadığını fark ediyor. Ve vakıf büyüyor!
Şu anda SosyalBen Vakfı Türkiye'nin 65 ilinde aktif ve çalışan yüzlerce gönüllüsü var. Ülke dışında Makedonya, Nepal, Gambia gibi birçok ülkede de aktif olarak hizmet veriyor. Asıl amacı dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocukların kendilerini keşfetmelerini sağlamak, en iyi yaptığı şeyi bulmak konusunda yol gösterici olmak.
Ece'nin 14 yaşında başladığı ve kararlılıkla peşini bırakmadığı bu yolculuk 24 yaşına geldiğinde en büyük meyvesini veriyor. Dünya çapındaki bu organizasyonda ülkemizi "3 milyon Suriyeli mülteciye kucak açan Türkiye’nin, sadece kendi çocukları için değil, tüm dünya çocukları için de umut olduğunu" vurgulayan sözlerle temsil ediyor.
Umut dolu ve çabalamaktan yorulmayan insanlar iyi ki var.
İyi ki varsın Ece!
Ece'nin hikayesi lise yıllarında başlıyor. Henüz lise birinci sınıf öğrencisiyken katıldığı bir konferanstan çok etkileniyor ve başka insanların hayatlarına dokunmak istediğini fark ediyor. Hemen harekete geçiyor ve o yaz tatilinde Şanlıurfa'nın Suriye sınırına yakın bir gençlik merkezine giderek 250 öğrenciye resim, müzik, dans, fotoğrafçılık gibi atölyelerde kendilerini geliştirebilmeleri için aktiviteler düzenliyor. Liseden mezun olana kadar her yaz aynı öğrencilerle buluşmaya devam ediyor. Artık liseden mezun olup üniversiteye geçiş zamanı geldiğinde hangi bölümü okuması gerektiği konusunda çok da zorlanmıyor ve sosyoloji de karar kılıyor. Derken işler büyüyor (tabi peşini bırakmadığından büyüyor) ve SosyalBen isminde bir vakıf haline dönüşüyor.
Bu sırada Ece Harvard'dan Sivil Toplum Yönetimi, Oxford'dan İnsan Hakları Programlarına kabul alıyor ama gitmiyor. Sahada çocuklarla birlikte olmanın mutluluğunun hiçbiriyle eş değer olmadığını fark ediyor. Ve vakıf büyüyor!
Şu anda SosyalBen Vakfı Türkiye'nin 65 ilinde aktif ve çalışan yüzlerce gönüllüsü var. Ülke dışında Makedonya, Nepal, Gambia gibi birçok ülkede de aktif olarak hizmet veriyor. Asıl amacı dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocukların kendilerini keşfetmelerini sağlamak, en iyi yaptığı şeyi bulmak konusunda yol gösterici olmak.
Ece'nin 14 yaşında başladığı ve kararlılıkla peşini bırakmadığı bu yolculuk 24 yaşına geldiğinde en büyük meyvesini veriyor. Dünya çapındaki bu organizasyonda ülkemizi "3 milyon Suriyeli mülteciye kucak açan Türkiye’nin, sadece kendi çocukları için değil, tüm dünya çocukları için de umut olduğunu" vurgulayan sözlerle temsil ediyor.
Umut dolu ve çabalamaktan yorulmayan insanlar iyi ki var.
İyi ki varsın Ece!
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap