Değişen İhtiyaçlarımız ve Unutulma Hakkı

Zamanın değişmesi ve teknolojinin ilerlemesiyle haliyle ihtiyaçlarımız ve yaşam biçimlerimiz de değişiyor. Bundan 40-50 yıl önce yaşamımızda herhangi bir etkiye sahip olmayan meseleler, bugün günlük hayatımızda büyük sorunlara yol açabiliyor. Özellikle internet. Hayatımızın bir parçası haline gelmesi ulaşabildiğimiz kitleleri genişletti ve karşılaştığımız sorunları çeşitlendirdi. Bu sorunlardan birisi de daha önce söz konusu olmayan bir hakkın doğumuna sebep oldu.



Arama motorları sayesinde herhangi bir konuya ya da herhangi bir kişi hakkında bilgiye ulaşmak son derece basit ve hızlı bir süreç haline geldi. Bu kolaylık, bilgiyi araştıran kişi için olumlu bir şey olsa da hakkında araştırma yapılan kişi için o kadar da olumlu olmayabilir. Bireylerin haklarında internette depolanmakta olan bilgilerin, gelecekte onlara nasıl etki edebileceklerini bilmek de mümkün değil. Geçmişte yapılan bir hata kişinin hayatını kolaylıkla olumsuz bir şekilde etkileyebilir. Fakat eğer bu hata uzak bir geçmişte yapıldıysa ve kişinin güncel durumuyla herhangi bir alakaya sahip değilse yine de kişinin bu hatadan etkilenmesi ne kadar doğru?

Bu soruna örnek olan ve bahsedeceğimiz hakkın çıkmasında temel bir etken olan kişi İspanyol bir avukat olan Costeja González. Arama motoruna González’in ismi girildiğinde, sosyal güvenlik borçlarının iyileştirilmesi için mülkünü satmak zorunda kaldığının anlatıldığı haber linki çıkıyordu. González bu bilgilerin kaldırılması talebiyle mahkemeye başvurdu. Fakat sorun İspanya makamlarınca çözülemeyince dava Avrupa Birliği Adalet Divanı’na taşındı. Ve burada teknolojik gelişmelerin aslında hayatımızın ne kadar merkezinde olduğunu kanıtlayan “Google Kararı” verildi. Kişinin özel hayatının gizliliği hakkına dayanarak, verilerin “geçersiz, eksik, tamamen ilgisiz ya da sonradan ilgisiz hale gelmiş” olduğu durumlarda, bu verilerin arama motorlarından silinmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Yani bireyler artık “unutulma hakkı” isimli yeni bir hakka sahip olacaklar.

Bahsettiğimiz karar ve getirmiş olduğu hak her ne kadar tartışmalı da olsalar, teknolojinin hayatımıza getirdiği değişikliklerin çok basit bir örneği. Bu da açık bir şekilde gösteriyor ki teknolojik ve bilimsel gelişmeler yalnızca sahip olduğumuz imkanları değil, aynı zamanda sosyal ve hukuksal yaşantılarımızı da değiştirebilecek güce sahip.

Özgün İçerik: Begümhan İdikut Şimşir