Öğrenci Kariyeri
CNN, BBC NPR PBS World gibi kuruluşlarda gazetecilik yapmış, We Need To Speak kitabının yazarı ve 2016 yılının en çok izlenen konuşmalarından birini gerçekleştiren Celeste Headlee’nin daha iyi bir konuşmanın 10 yolunu anlattığı sunumuna beraber göz atalım.
Birden fazla işi aynı anda yapma
O anda orada ol, patronunla yaşadığın kavgayı düşünme, akşam yemeğinde ne yiyeceğini düşünme, eğer konuşma içerisinde olmak istemiyorsan gidebilirsin. Ama yarı içinde yarı dışarısında olma.
Ahkam kesme
Görüşünü olumsuz bir geri bildirim veya tartışmaya sebebiyet vermeden belirtmek istiyorsan o zaman blog yazarı olmalısın. Her konuşmaya bir şeyler öğrenmek amacıyla katılmalısın. Psikolog M. Scott Peck demiştir ki; ‘gerçek bir konuşma kendini kenara bırakmayı gerektirir.’ Bazen de şahsi görüşünü bir kenara bırakmayı gerektirdiği gibi.
Sonu açık sorular kullanın
Dehşete düştün mü diye sorarsan cevabın evet veya hayır şeklinde olacaktır. Fakat insanların açıklama yapmalarına izin vermelisin. Bunu da ancak doğru soruları sorarak başarabilirsin örneğin ‘Dehşete düştün mü?’ yerine ‘Bu sana nasıl hissettirdi?’ gibi açık uçlu soruları kullanmalısın. Çünkü o zaman biraz durup düşüneceklerdir.
Akışına bırak
Düşünceler zihninde oluşacaktır ama onları zihninden dışarı çıkarmanın yolunu bulmalısın. Örneğin bir röportajda konuk birkaç dakika boyunca konuşur daha sonra sunucu konu dışarısına çıkan veya daha önce konuşma arasında yanıtlanmış olan bir soru sorar fakat sunucu karşısındaki kişiyi dakikalar önce dinlemeyi bırakıp başka şeylere odaklandığı için durumun farkında bile değildir. Aynı şeyleri günlük konuşmalarımızda biz de yapıyoruz. Bir sohbet anında o andan kopup gün içerisinde yaşadığımız olaylara odaklanıyoruz ve sonra dinlemeyi bırakıyoruz. Kısaca hikayeler ve fikirler her zaman aklına gelecektir. Fakat gelmelerine ve gitmelerine izin vermelisin
Bilmiyorsan bilmediğini söyle
Radyodaki insanlar kayıtta olduklarının farkındalar ve bu nedenle uzmanlık konusunda bildiklerini iddia ettikleri konularda çok dikkatli davranırlar. Sen de böyle yap, dikkatli ol.
Kendi tecrübenizi başkası ile kıyaslamayın
Eğer aile üyelerinden birini kaybetme konusunda konuşuyorlarsa sen de kendi aile üyelerinden biri kaybettiğin hakkında konuşma. İş yerinde karşılaştıkları zorluk hakkında konuşuyorlarsa, sen de işinden ne kadar nefret ettiğin konusunda konuşma. Durumlar asla aynı değildir. Tecrübeler bireyseldir. Ve daha da önemlisi bu seninle ilgili bir durum değil. Ne kadar harika olduğunu veya acı çektiğini ispat etmene gerek yok.
Kendini tekrarlama
İfade etmek istediğimiz bir konu olduğunda özellikle işle ilgili hususlarda veya çocuklarla konuşurken sürekli tekrarlayıp dururuz. Bu çok küçük düşürücü ve gerçekten sıkıcı. Bunu yapma!
Yas tutmaktan uzak dur
Kimse bunu önemsemiyor, geçen yılları, isimleri, ilişkilerini ve tüm bu detayları, aklına gelen sıkıntıları. İnsanlar sadece seni önemsiyor, neleri beğendiğini, ortak noktalarını. Bu yüzden detayları bir kenara bırak.
Dinle
Dinleme becerisini geliştirmek en önemli beceridir. Neden dinlemiyoruz. Birincisi konuşmayı tercih ediyoruz. İkincisi ise dikkatimiz dağılıyor. Ortalama bir kişi dakikada 225 kelime konuşur ancak dakikada 500 kelimeye kadar dinleyebiliriz. Birini gerçekten dinlemek gerçekten çaba ve enerji gerektiriyor ama bunu yapamıyorsan konuşmanın içinde olamazsın. O zaman sadece ilgili cümleler ile aynı yerde birbirine bağıran iki kişi olursunuz. Sonuç olarak birbirinizi dinlemeniz gerek.
Öz konuşun
Dışarı çık, insanlarla konuş, insanları dinle ve daha da önemlisi hayret etmeye hazır ol.
Birden fazla işi aynı anda yapma
O anda orada ol, patronunla yaşadığın kavgayı düşünme, akşam yemeğinde ne yiyeceğini düşünme, eğer konuşma içerisinde olmak istemiyorsan gidebilirsin. Ama yarı içinde yarı dışarısında olma.
Ahkam kesme
Görüşünü olumsuz bir geri bildirim veya tartışmaya sebebiyet vermeden belirtmek istiyorsan o zaman blog yazarı olmalısın. Her konuşmaya bir şeyler öğrenmek amacıyla katılmalısın. Psikolog M. Scott Peck demiştir ki; ‘gerçek bir konuşma kendini kenara bırakmayı gerektirir.’ Bazen de şahsi görüşünü bir kenara bırakmayı gerektirdiği gibi.
Sonu açık sorular kullanın
Dehşete düştün mü diye sorarsan cevabın evet veya hayır şeklinde olacaktır. Fakat insanların açıklama yapmalarına izin vermelisin. Bunu da ancak doğru soruları sorarak başarabilirsin örneğin ‘Dehşete düştün mü?’ yerine ‘Bu sana nasıl hissettirdi?’ gibi açık uçlu soruları kullanmalısın. Çünkü o zaman biraz durup düşüneceklerdir.
Akışına bırak
Düşünceler zihninde oluşacaktır ama onları zihninden dışarı çıkarmanın yolunu bulmalısın. Örneğin bir röportajda konuk birkaç dakika boyunca konuşur daha sonra sunucu konu dışarısına çıkan veya daha önce konuşma arasında yanıtlanmış olan bir soru sorar fakat sunucu karşısındaki kişiyi dakikalar önce dinlemeyi bırakıp başka şeylere odaklandığı için durumun farkında bile değildir. Aynı şeyleri günlük konuşmalarımızda biz de yapıyoruz. Bir sohbet anında o andan kopup gün içerisinde yaşadığımız olaylara odaklanıyoruz ve sonra dinlemeyi bırakıyoruz. Kısaca hikayeler ve fikirler her zaman aklına gelecektir. Fakat gelmelerine ve gitmelerine izin vermelisin
Bilmiyorsan bilmediğini söyle
Radyodaki insanlar kayıtta olduklarının farkındalar ve bu nedenle uzmanlık konusunda bildiklerini iddia ettikleri konularda çok dikkatli davranırlar. Sen de böyle yap, dikkatli ol.
Kendi tecrübenizi başkası ile kıyaslamayın
Eğer aile üyelerinden birini kaybetme konusunda konuşuyorlarsa sen de kendi aile üyelerinden biri kaybettiğin hakkında konuşma. İş yerinde karşılaştıkları zorluk hakkında konuşuyorlarsa, sen de işinden ne kadar nefret ettiğin konusunda konuşma. Durumlar asla aynı değildir. Tecrübeler bireyseldir. Ve daha da önemlisi bu seninle ilgili bir durum değil. Ne kadar harika olduğunu veya acı çektiğini ispat etmene gerek yok.
Kendini tekrarlama
İfade etmek istediğimiz bir konu olduğunda özellikle işle ilgili hususlarda veya çocuklarla konuşurken sürekli tekrarlayıp dururuz. Bu çok küçük düşürücü ve gerçekten sıkıcı. Bunu yapma!
Yas tutmaktan uzak dur
Kimse bunu önemsemiyor, geçen yılları, isimleri, ilişkilerini ve tüm bu detayları, aklına gelen sıkıntıları. İnsanlar sadece seni önemsiyor, neleri beğendiğini, ortak noktalarını. Bu yüzden detayları bir kenara bırak.
Dinle
Dinleme becerisini geliştirmek en önemli beceridir. Neden dinlemiyoruz. Birincisi konuşmayı tercih ediyoruz. İkincisi ise dikkatimiz dağılıyor. Ortalama bir kişi dakikada 225 kelime konuşur ancak dakikada 500 kelimeye kadar dinleyebiliriz. Birini gerçekten dinlemek gerçekten çaba ve enerji gerektiriyor ama bunu yapamıyorsan konuşmanın içinde olamazsın. O zaman sadece ilgili cümleler ile aynı yerde birbirine bağıran iki kişi olursunuz. Sonuç olarak birbirinizi dinlemeniz gerek.
Öz konuşun
Dışarı çık, insanlarla konuş, insanları dinle ve daha da önemlisi hayret etmeye hazır ol.
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap