Öğrenci Kariyeri
Benim çevremde bunu anlayabileceğim çok insan var dediğinizi duyar gibiyim. Öncelikle sakin olun. Burada bahsedilen şey aslında beynin sadece fiziksel yapısı. Kimyasal yapısı elbette ki çok daha karmaşık ve olağanüstü.
1) Sinirbilimciler yaklaşık 1 petabyte veriyi depolayabildiğimizi tahmin ediyor. Bu akıl almaz bir kapasite demek. Gözünüzde bir milyon adet 1 GB'lık flash sürücü canlandırın. Bir insan kafası James Cameron'un Avatar filminin render işleminin altından kalkabilir.
2) Alman sinirbilimci Korbinian Brodmann 1909'da beynin boyanmış dilimlerini mikroskop altında inceleyerek beyni 52 bölgeye ayırdı. Bilim insanları kafatasımızın içindekilerden söz ederken hala ortak dil olarak bu sınıflandırmayı kullanıyor.
3) Sağlıklı bir yetişkinin beyin damarlarında 150 mililitre kadar kan bulunuyor. Yani vücudumuzun en kıymetli organına doğru dürüst oksijen sağlamak için gereken kan, bir su bardağının neredeyse üçte ikisi kadar. Serebral kan damarları içindeki birbirine sımsıkı sokulmuş hücreler, kanın beynin kendisiyle etkileşmesini önlüyor.
4) Toplam vücut ağırlığımızın yalnızca %2'si kadar olsa da, beynimiz tüm diğer organlardan daha çok enerji kullanıyor. Beyin küçük görünse de diğer türlerle karşılaştırıldığında aradaki uçurum görülüyor. En yakın akrabamız olan şempanzelerin beyni, vücut ağırlıklarının ancak %8'i kadar.
5) Beş temel algımız dünyayı biçimlendiriyor. Beynimizin üst kısmı boyunca uzanan iki dar şerit biçimindeki dokular sayesinde görebiliyor, koku ve tat alabiliyor, duyabiliyor ve dokunduğumuzu hissedebiliyoruz. Duyusal ve motor korteksler çikolatanın tadını almaktan tutun da tüylü bir battaniyeyi hissetmeye kadar her şeyi yapmamızı sağlıyor.
6) Her bir nöron yaklaşık 0,07 volt elektrik içeriyor. Bir insanda bu uyaran hücrelerden 86 milyar adet var. Bu da kafamızın içinde 6 milyar volt olduğu anlamına geliyor. 477.777.777 adet otomobil aküsünün kafanıza aynı anda bağlanması gibi.
Kaynak: Popular Science Türkiye
1) Sinirbilimciler yaklaşık 1 petabyte veriyi depolayabildiğimizi tahmin ediyor. Bu akıl almaz bir kapasite demek. Gözünüzde bir milyon adet 1 GB'lık flash sürücü canlandırın. Bir insan kafası James Cameron'un Avatar filminin render işleminin altından kalkabilir.
2) Alman sinirbilimci Korbinian Brodmann 1909'da beynin boyanmış dilimlerini mikroskop altında inceleyerek beyni 52 bölgeye ayırdı. Bilim insanları kafatasımızın içindekilerden söz ederken hala ortak dil olarak bu sınıflandırmayı kullanıyor.
3) Sağlıklı bir yetişkinin beyin damarlarında 150 mililitre kadar kan bulunuyor. Yani vücudumuzun en kıymetli organına doğru dürüst oksijen sağlamak için gereken kan, bir su bardağının neredeyse üçte ikisi kadar. Serebral kan damarları içindeki birbirine sımsıkı sokulmuş hücreler, kanın beynin kendisiyle etkileşmesini önlüyor.
4) Toplam vücut ağırlığımızın yalnızca %2'si kadar olsa da, beynimiz tüm diğer organlardan daha çok enerji kullanıyor. Beyin küçük görünse de diğer türlerle karşılaştırıldığında aradaki uçurum görülüyor. En yakın akrabamız olan şempanzelerin beyni, vücut ağırlıklarının ancak %8'i kadar.
5) Beş temel algımız dünyayı biçimlendiriyor. Beynimizin üst kısmı boyunca uzanan iki dar şerit biçimindeki dokular sayesinde görebiliyor, koku ve tat alabiliyor, duyabiliyor ve dokunduğumuzu hissedebiliyoruz. Duyusal ve motor korteksler çikolatanın tadını almaktan tutun da tüylü bir battaniyeyi hissetmeye kadar her şeyi yapmamızı sağlıyor.
6) Her bir nöron yaklaşık 0,07 volt elektrik içeriyor. Bir insanda bu uyaran hücrelerden 86 milyar adet var. Bu da kafamızın içinde 6 milyar volt olduğu anlamına geliyor. 477.777.777 adet otomobil aküsünün kafanıza aynı anda bağlanması gibi.
Kaynak: Popular Science Türkiye
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap